Minik yağmurun duası (Su serisi-10)
May 9, 2025Yağmur yağıyordu ve biz üşüyorduk
Yanyana ruhlar duruyorduk diğerinden uzak
Dallara sıkıca yapışmıştı yaş bir ıslaklık
Geceden önce başlamıştı beklendiğinden
Bir şeyler ters gitmişti ters gelen şeylerden
En değerlisindeni en değersiz hissettiren
Tuzağa düşmüş gibiydik, öyle kadere razı
Susuyorduk tabiatımız bu değildi oysa
Mevsim Sonbahardan sonra; Kışa yakışan
Karın soğuğunu duyuyorduk karnımızdan
Bir aralık durduk hep birden aynı bakındık
Düşünüyor muyduk onu bilmiyorum hala
Bezginlik çökmüştü sanki el toprağında
Ayaklar buzu çoktan tutmuştu altından
Çelik çomaktan ağda sanki dona kalmıştık
Bir köpek vahşi havlıyordu yan avluda
Dumanı tüten evin kapısı sertçe çarptı ve
Bir çocuk diğerinin elinden ağlayarak kaçtı.
Anne gelmiyordu peşinde baba yüzü yoktu.
Korkumuydu attırıp yüreği pır pır arttıran
Ölüm mü kol geziyordu yoksa ortalıktan!
Anlaşılamadan; ağırdan alıyordu zaman
Bu nasıl bir oyunun ne tatsız düzeneğiydi
Tüm varlık kaybolmuştu yokluğa karışıp
Birbirimizden başka neyimiz vardı ki oysa!
Olmayınca paylaşması çok kolaydı: Yokluğu.
Herkes duracağı yeri pek de iyi biliyordu.
Olunca varlık darlık her nasılsa geliyordu
Ne bölüşmeyi ne de paylaşmayı bir de
Bilmediğimiz ne çok şey vardı orda oysa
Yalancı bir yabancılığa sıkıca sarılmış
Hep diğerini kolluyor kimse yoklamıyordu
Hiç birimizin alışmadığı bir sükunet ile
Yanyana durup sadece benziyorduk.
Bendeniz Yılmaz BEKTAŞ